BOŞANMA SÜRECİ NASIL İŞLER? HAKLARINIZI ADIM ADIM ÖĞRENİN

Boşanma, yalnızca bir evliliğin sona erdirilmesi değil; aynı zamanda hukuki, duygusal ve maddi açıdan önemli bir yeniden yapılanma sürecidir. Bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetebilmek adına, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde hangi boşanma sebeplerine dayanılabileceğini, dava türlerini ve mahkemece aranan şartları bilmek büyük önem taşır.

Bu yazıda, boşanma sürecinde karşınıza çıkabilecek aşamaları ve hukuki dayanakları adım adım ele alıyoruz.


       Türk Medeni Kanunu’na Göre Boşanma Türleri

Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebepleri iki ana gruba ayrılır:

  • Özel boşanma sebepleri (TMK m.161–165)
  • Genel boşanma sebebi (TMK m.166)

Ayrıca süreç; çekişmeli ya da anlaşmalı boşanma şeklinde yürütülebilir.


1. Özel Boşanma Sebepleri

● Zina (TMK m.161)

Eşlerden birinin zina yapması, boşanma sebebi olarak kabul edilir. Mutlak boşanma sebebidir ve kanıtlandığında, karşı tarafın daha ağır kusurlu olup olmaması sonucu değiştirmez.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2012/7011 E., 2012/25313 K.:

Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde düzenlenen "zina"; kusura dayalı, mutlak ve özel bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir (... Dural-Tufan Öğüz-... Alper Gümüş: Türk Özel Hukuku, C.III, Aile Hukuku, ..., 2011, sh.101). "Zina" davranışı; özellik taşıyan yoğunlaşmış bir kusurluluk halidir. Mutlak boşanma sebebi olması nedeniyle; boşanma kararı verebilmek için; zinanın tespit edilmesi (kanıtlanması) gerekli ve yeterlidir. Bunun sonucu olarak; zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, davalı eşin zinası kanıtlandığı takdirde; dava açan eşin kusurunun derecesi ne olursa olsun daha ağır kusurlu olsa bile, boşanma kararı verilmesini engellemez.”


 

 

● Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK m.162)

Eşin diğer eşin hayatına kastetmesi, ağır hakaretlerde bulunması ya da şiddet uygulaması bu kapsama girer. Mutlak boşanma sebebidir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2-2420 E., 2019/750 K.:

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi ile hâkim tarafından evlilik birliğinin çekilmez hâle gelip gelmediği şartını araştırmaya gerek kalmaksızın, boşanma kararı verilebilecektir. Başka bir deyişle TMK’nın 162. maddesi mutlak bir boşanma sebebi olup bu maddenin üç ayrı boşanma sebebi saydığı söylenebilir. Şöyle ki, madde metninde geçen “hayata kast” ifadesi ile eşini öldürme girişiminde bulunmak, onu intihara zorlamak gibi eşlerden biri tarafından diğerinin hayatına karşı yapılmış acı sonuç doğuran davranışlar kastedilmektedir ( Akıntürk/Ateş, s. 249; Dural, M./Öğüz, T./Gümüş, M.A: Türk Özel Hukuku, Cilt III, Aile Hukuku, Şubat 2019, s.110 )

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/115 E.  , 2018/12635 K. 07.11.2018 T.

Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı erkeğin eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre davalı erkeğin gerçekleşen kusurlu davranışı pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak kabule yeterli değildir.”


● Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK m.163)

Eşin sürekli suç işlemesi veya toplumda genel olarak ahlaka aykırı bir yaşam sürmesi boşanma sebebidir. Davranışların süreklilik arz etmesi gerekir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/22536 E., 2012/17686 K.:

Davacı kocanın boşanma davası münhasıran "haysiyetsiz hayat sürme" sebebine (TMK m. 163) dayanmaktadır. Haysiyetsiz hayat sürmenin varlığından söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için; eşin, sosyal hayatta toplumun genel değer yargılarıyla çatışan, olumsuz nitelikte kabul edilen davranışının süreklilik göstermesi ve bu davranışın diğer eş için birlikte yaşamayı ondan beklenemez hale getirmesi gereklidir. Süreklilik göstermeyen bir defalık bir davranış; Türk Medeni Kanununun 166. maddesindeki evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumu için yeterli olabilirse de, haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma kararı için yeterli değildir.”


 

● Terk (TMK m.164)

Eşin ortak konutu terk etmesi ve geri dönmemesi durumudur. Boşanma davası açılabilmesi için, haklı bir sebep olmaksızın en az 6 aydır dönmemiş olması ve ihtara rağmen geri gelmemesi gerekir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/15881 E., 2018/7282 K.:

Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabul edilebilmesi için terk eden eşin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi ve usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemiş olması zorunludur. Terk eden eş dönmemekte haklı ise terk sebebiyle boşanma kararı verilemez (TMK md 164).”


● Akıl Hastalığı (TMK m.165)

Eşin geçici olmayan bir akıl hastalığına yakalanmış olması ve bunun evliliği sürdürülemez hale getirmesi halinde boşanma mümkündür. Bu durumun resmi sağlık kurulu raporu ile belgelenmesi gerekir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/3075 E., 2018/7120 K.:

“Akıl hastalığı sebebiyle ( TMK m. 165) boşanmaya karar verilebilmesi için, akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirmesi ve hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi şarttır (TMK. m. 165).”


2. Genel Boşanma Sebebi: Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (TMK m.166)

Özel boşanma sebepleri bulunmadığı durumlarda, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle de boşanma talep edilebilir. Bu sebeple boşanma davası açabilmek için, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının ortaya konması gerekmektedir. Bu durum, evlilik birliğindeki çekişmelerin ve geçimsizliğin o kadar ağırlaşması ki, eşlerin bir arada yaşamalarının çekilmez hale gelmesine neden olmuş olmalıdır.


3. Anlaşmalı Boşanma

Anlaşmalı boşanma ise eşlerin boşanma konusunda anlaşmaları ve mahkemeye sunacakları anlaşmaya dayalı bir boşanma sürecidir. Türk hukukunda anlaşmalı boşanma için gerekli olan şartlar şunlardır:

•      Eşlerin boşanma konusunda anlaşmaları ve boşanma protokolü hazırlanması,

•      Evliliğin en az bir yıl sürmüş olması,

•      Eşlerin çocukların velayeti, nafaka, mal paylaşımı gibi konularda anlaşmaları ve bu anlaşmaların mahkeme tarafından onaylanması.

Anlaşmalı boşanma süreci, çekişmeli boşanma sürecine göre daha hızlı ve masrafları daha az olan bir seçenektir. Bu koşullar sağlandığında, mahkeme protokolü uygun bulursa boşanmaya karar verir.


Sonuç

Boşanma süreci, hukuki olduğu kadar duygusal yönü de yoğun bir süreçtir. Bu nedenle süreci bilinçli şekilde yürütmek, hem kişisel hem de maddi haklarınızın korunması açısından büyük önem taşır.

Eğer boşanma sürecinde profesyonel bir destek almak istiyorsanız, size özel durumunuzu değerlendirebilmemiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


Yol Tarifi